Hayat boyunca birçok şeyler yaşarız inişli çıkışlı, zorluklar, kolaylıklar ve benzeri şeyler. Gün gelir kahkaha atarız gün gelir hüngür hüngür ağlarız. Bu yaşananlarımızdan kimlerden nefret eder kimleri gönülden severiz sevmek için ve nefret etmek için illaki şahsınıza bir şeyler yapmış olmalarımı lazım? İnsan mantığına göre şahsına nefsine yapılanı kendi iç dünyasında saklar(bu konuyu geçen haftadaki yazımızda değindik) Kendimize yapılanı unutmayız da başka nelere kimlere yapılanı gördüğümüzde, duyduğumuzda affetmeyiz ve sevmeyiz hatta tepki gösteririz.
Vatanımıza dil uzatanı affetmeyiz mesela demi dinimize yine aynı şekilde laf söyleyene tepki gösteririz arkadaşımıza arkasından birisi laf etse hemen karşı koyarız kısaca ne demek neyi kastettiğimi anladınız bu saydıklarım doğal olarak toplum olarak tepkide gösterdiğimiz, sevmediğimiz şeyler sadece vatanımıza, dinimize ve yakın eş dostumuza ve şahsımıza gelen kötülük adına ne varsa yapanı, yaptıranı affetmeyiz, sevmeyiz. Bu saydıklarımız tamam eyvallah gerekeni yapıyoruz peki şimdi sayacağım şeylere neden sesiz kalıyoruz tepki göstermek şöyle dursun gıkımız çıkmıyor televizyonda neredeyse her saat zehir akıtıyor yarışma veya program adı altında manevi değerlerimizi yerle bir eden yayımlar yapılıyor ne hikmetse tepki şöyle dursun izlenme reytingi kırıyor. Sokaklar keza daha beter izlediğimizden dinlediğimize kadar hep hakaret hep ahlaksızlık sosyal medyadan vatanımıza, dinimize olmadık hakaret edilir ses yok karşımızdaki düşman artık değişik bir strateji uyguluyor alenen değil sinsi planlarla uyutarak büyükten küçüğe işliyorlar umarım ne demek istediğimi aktara bilmişimdir siz değerli okurlarımıza.